Odak

Bir konuda daha fazla bilgi deneyim tecrübe sahibi olmak için bazı alışkanlıklarımı bırakıp, bazı ilgi alanlarımdan kısıp kendimi odaklandığım konuya verme aşamasına çok yakınım!!

Bu da demek oluyor ki artık her telden çalmak yok çünkü o şekilde hakikaten herşeyden biraz biliyoruz ama birşeyden derinlemesine bilemiyoruz bir türlü.. birşeyi detaylı bilmeyince herşeyden biraz bilmek insana hiçbirşey katmaz kanaatindeyim..

Zamanı daha iyi kullanıp kaliteli yaşamayı nekadar erken becerebilirsek okadar erken başlamış oluyoruz hayata galiba.. Bunu beceremeden yaşamak sadece yorucu oluyor yahu :)

Ayrıca, Yok artık çok netim, mühendisten pazarlamacı olmaz.. olsa olsa pazarlamacılarla nasıl iyi geçiniceğini bilen adam olur.

Bir adam vardı kitapta okumuştum, Mezar taşına "Burada kendinden daha akıllı kişileri yönetmeyi becerebilen biri yatıyor" yazdırın demiş.. O adama hayranım artık :)
Başka türlü olmaz çünkü..

Bilet..


Geçen gün biletimi aldım 17 aralık-8 ocak arası tr deyim.

Ancak yolculuğu enteresan yapan hadise NY-Paris arasını Air France A380 ile gidecek olmak. Bileti biraz daha pahalıydı ama uçağı görmek için değer..7 saat bol bol incelerim artık orasını burasını :)



Öncü İş başvuruları..

Bu aralar hangi şirketlere iş başvurusu yapabilirim diye araştırıyorum. Vardığım sonuç şu ki ben nihayetinde hala mühendisim. Ancak burada öğrendiklerimi tam olarak kullanabileceğim yer de fabrika değil dolayısıyla kendime 3 alan belirledim.
Birincisi, büyük bir şirkette management trainee tarzi bir program ayarlayabilirsem bana uygun olur diye düşünüyorum.
İkincisi, küçük, çok küçük bir firmada satış yapmak. Burada da mühendisliğimden de faydalanip sanayiyi daha yakindan görme fırsatı olur, işin içine girmek güzel ve öğretici olabilir.


Üçüncü alternatif beni biraz daha heyecanlandiriyor. O da Burak'ın aklıma soktuğu danışmanlık şirketleri. Hem bütün sanayiyi görebilmek için güzel bir yöntem hemde proje bazli olduğu için ciddi tecrübe sahibi olmama yardımcı olabilir.

Bu üç alternatif dahilinde şirketlere başvurmaya başladım. Bu hafta Boston Consulting Group a başvuracağım.
Birkaç önemli sirket daha var uluslar arası danışmanlık ağı olan. Bakalım beni mühendis olarak mı görüyorlar yoksa işletmeci mi oldum artik.:)

Bu arada borsa tahminimin tutmamasi cok sasilacak bir durum degil haliyle ama en azindan para kaybetmeyen bir tahmindi. 78000 e hic gelmedigi icin 82000-90000 rallisini de kacirmis oldu bu tahmin. Borsada enteresan seyler oluyor. Bukadar yukselmesi degil anormal olan, bukadar hizli yukselmesi. Kimin acelesi var anlamis degilim. Tamam ekonomi iyi hersey iyi gidiyor diger ulkkelere gore cok daha iyi durumda olunca yatirimcinin da parayi bize yatirmaktan baska caresi kalmıyor ama bu acele niye ki daha bunun secimi var vs. Kimse yeniden 30000 lere dusecegini dusunmuyordur herhalde x30 endeksin, bende düşünmüyorum ama bu iş böyle birşey, herkes yükseleceğini biliyordu da 2009 martta bu borsa 1,5 sene sonra 3 e katlanacak deseler kim inanırdı?


Dönem Arası Yorgunlukları

Okul acildigindan beri bir kosusturma basladi hala daha icinden çıkıpta neler dönüyor diye oturup düşünemedim . Her akşam ders çalişsam hergün birşeyler yapsam yine yetişmeyecek gibi bu dönem. O yüzden bende bıraktım kendimi ne gerekirse yetiştirmeye çalışıyorum sadece.

Bunun yanina okulda da bütün hocalar beni beklemiş yeni projeleri için yeni araştırmaları için boş boş araştırmalar isteyip duruyorlar. Yahu bu başkasının işini yapmak nekadar kötü insana insanlığını unutturan bir iş böyle!

Borsayi takip etmeden zaman geçmiyor..
Tenis oynamadan yaşamanın bir manası yok zaten haftada 3 gün tenis
Spor yapiyoruz madem salona gidip iki ağırlık çalışıyoruz mecburi, 1 gün de o

Türkiyedeki gelişmeleri mi takip edeyim buradakileri mi..

Hepsini bir arada yapacağım deyince de olmuyor o yuzden 7 saat uyku uyuyup bütün gün nasıl enerjik olunur daha iyi bir yolunu bulmam gerek.
Havalar hala iyiyken hepsini yapmak istiyorum , kışın zaten eve, salonlara kapanacağız.

Ben kendimi biliyorum benim yeni hedefler bulmam, yeni birşeyler yapmam gerek. Canım artık daha farklı şeyler istiyor. Artik karar verdiğim zaman birşeylerin değiştiğini görmek istiyor. Benim bir yönetim kuruluna girmem gerek bir an önce :)

Bu arada bunlarin üstüne bir kurs bulursam 6 sigma, tpm, lean manufacturing, quality management konularinda, gitmek istiyorum da bakalım bulabilirsem ucuzundan. Birkac sertifika yapalım ileride danışman olcağız, hani sertifikan demesinler..

Sansürr! Yoksa Birşeylerin Habercisi mi?

Şimdi okudum ki Grooveshark tr de kapanmış, e youtube kapalı, grooveshark ta kapalı, online bedava sitelerin çoğuyla ciddi savaş var yoksa itunes ve benzerleri için geri sayım mı yapılıyor?

Apple'ın aracılar yerine kendi mağazalarıyla Tr de faaliyet göstereceğini açıklaması ve tr deki distribitorlerini almasının aynı dönemlere denk gelmesi de enteresan. Gerçekten copyright devrimi yaşıcaksak bencede kapansın bu siteler. Yok sadece yasakçı zihniyet yüzünden kapatılıyorsa yolmuz yol değil.

Tunç Abi, Blogda yeni Düzenlemeler

Tunç Kılınç ın kendi sitesini (fikiratolyesi.com) takip ettiğim 2 yıl içinde nereden nereye getirdiğini görünce bende biraz blogumla ugrasayım diyorum ama işte ilgi meselesi herkeste aynı etkiyi yaratmıyor malesef.

Link kısmını koydum bundan sonra da neler ekleyebilirim, beni tanımayan biri bile denk gelip okusa birşeyler alabilirmi acaba onu görmek istiyorum kendimde. Gadgetlardan güzel olanları eklemeye çalışacağım ilgilenebildiğim kadarıyla. Konuları hiç alakalı olmasa bile Linklerin sadece en güzellerini toplayıp güzel bir arşiv yapsak veya daha sonra konularına göre de ayırsak, ilk aşama olarak fena olmaz herhalde.

Maaş :), Almanya :))), Asistanlık :))

En enteresan haber şu ki; Geçen gün ilk maaş çekimi aldım :) . Şaka değil hakikaten çek olarak gelmesi sürpriz oldu, saklayıp çoluk cocuga göstermek için de güzel oldu bak benim ilk maaşım buydu şimdi size harçlık diye veriyorum falan desem nefis olur :) Bununla beraber maaşlı çalışan statüsünü de part time olarak ta olsa almış oldum. Mutlu muyum? pek değilim, asistanlık= amelelik, pek farkı yok bütün boş işler bizde ama olsun bazen sıkıntılı dönemlerden güzel şeyler çıkabiliyor yaratıcılık adına.

Daha enteresan ne oldu? Almanyaya gittik, nefis oldu. Ben hakikaten Almanyayı böyle güzel bir yer olarak değerlendirmemiştim. Hamburg şahane, zaten duyduğum kadarıyla avrupanın yaşam seviyesi en yüksek şehiriymiş şu aralar. Bence de hakediyor oyle olmayı tam anlamıyla 10 numara şehir. Almanya ve kuralları zaten beni kendine daha önce de hayran bırakmıştı.

Amsterdam fena değil ama benim sürekli bulunmak istediğim bir şehir de değil açıkcası. Bruges mükemmel. Çok fazla güzel oldugu için de gerçek değilmiş gibi bir havası vardı. Sanki insanlar yaşamıyor orada da turistik gezi olsun diye o kasabayı koymuslar oraya gibi. Kessin yaşarım Brüjde ama kapıda helikopterim bekliyor olması gerek :) başka türlüsü pek mümkün değil. Kediyle görüşmem ve detaylarıysa bende saklı güzel anı oldu.

Avrupa iyi güzel ama dönüşü sancılı oldu. 12 saatte Hamburg tan JFK ya gelebilmemi sağlayan aynı havayolu taşımacılığı sistemi New York tan Harrisburg a da 12 saatte gelmeme sebep oldu mesela :) (normalde arabayla 3,5 saat). Geldiğim gibi asistanlığın ilk haftası, hocalar sanki beni bekliyormus gibi projeleri yığması, hastalık, zaman farkı falan ilk 1 hafta geçti ya, dönem de biter artık.

Bu dönem kendimi marketing e tam olarak vermiş durumdayım. Internet marketing in yanına birde brand management independent study koydum tam nefisim. Ayrıca Operations and supply chain management gibi baba derslerden birini de aldım. Yanına bir baba da Corporate finance. Birde micro ekonomi çerez niyetine 6 haftalık. Dersler güzel. Enazından yazın aldıklarımdan eğlenceli daha enteresan konular. Tüm gün okulda olmak güzel. Tek sıkıntım bir borsaya birde tenise zaman bulamadım hala. Onları da ayarlayınca rutine bağlanacaz aralık gelecek kendiliğinden zaten.

11 Eylül de USOpen Bayanlar finaline biletim var :) şimdiden heyecan yapıyorum. Neyseki Williamsların ikisi de bu turnuvada yoklar galiba, yani gerçek anlamda bayanlar finali olacak umuyorum:). Biraz yukarılardan izleyeceğim ama ilk bilet için uygundur bence . Belki bu maçla beraber gaza gelir dünya grandslamlarına seyirci olarak katılma hedefi koyarım kendime.

ABD de ve gelişmiş yerlerde marka yönetiminde şirketler ne yapıyor, gelişmekte olan ülkelere faydası ne olabilir i araştıracağız Erdener Hocay ile beraber. Ama bu sözel konular mühendisliğimi unutturuyor ona biraz canım sıkılıyor. Geçen ders micro ekonomide biraz matematik gösterdi hoca baktım hiçbirşey kalmamış neredeyse matematik kafamdan hayret birşey!. Herhalde ihtiyacımız oldugunda aklımıza gelecektir dimi şuan unuttuğumu düşündüklerim. Umarım gelir.

Neyse, hayat güzel. Keyfimiz kaçmasın da herşey halloluyor bir türlü. Biraz geri kalmış hissediyorum kendimi yapmam gerekenleri düşündükçe o düşünce yoruyor beni ondan kurtulup imkanlara bakmam gerek neler yapabilirim acaba..

Uzun zaman sonra son gelişmeler

Çok uzun zaman olmuş yazmayalı o yuzden haberleri tazeleyelim biraz..

Önüzdeki dönem ve 2011 spring de asistanım :) En önemli haberlerden birtanesi bu şimdilik. Okulda daha fazla durmama yarayacak güzel olacak umarım. Ağustosta başlıyor önümüzdeki mayıs a kadar devam. Onun dışında zaten iki dönem de 13 er kredi alıp yoğunluğun zirvesine çıkıyorum birde haftasonuna bir iş ayarlayabilirsem kendime tam nefis olacak şöyle aşçılık garsonluk falan ABD ye gittik de yapmadık demeyelim diye.

Onun dışında eğer vizeyi halledebilirsem Ağustos 14-22 arası Almanya başta olmak üzere Avrupa semalarında olacağım. Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda yı gezip AB ile ilgili yargılarımı kırmayı düşünüyorum. Umarım kırılırlar ve çok sevmiş olarak dönerim.

Kitap okuyorum çok fazla şu aralar da World is Flat bitmek üzere ve Rich Dad Poor Dad e başladım. Çok keyifli bir kitap herkesin okuması gerek kitaplardan birisi. Ayrıca haftanın 4 günü dersim var ve dersten çıkıp 3km koşuyorum çok alıştım koşmaya yurumeye, düşünmek için falan harika oluyor. Birde havalar bukadar sıcak olmasa...

New York u çok beğendim. Önümüzdeki hafta tekrar gideceğim konsolosluk işleri için ve tekrar gezeceğim sokaklarda. Hakikaten güzel yer, tabi New York derken sadece Manhattan dan bahsediyorum gerisi işe yaramaz hatta gitmeye görmeye değmez o ayrı. Empire State in tepesine çıktım, muhtemelen Barışın birkaç yıl önce döndüğü, fotograf çektirdiği yerlerde bende fotoğraf çektirdim falan bir enteresan oldu onun tepesinde bunu düşününce :)



Spring'10 Biter, Summer'10 Başlar..

Döneme noktayı koyduk neyseki..
3.94 ortalama.. Gönül isterdi ki 4.00 olsun asistanlık ihtimali biraz daha artsın ama napalım sağlık olsun. Yurtların kapanmasıyla yeni evime de taşındım. Şimdi mayıs 17 ye kadar tatil sonra yaz okulu başlıyor. ağustosa kadar 3 tane ders sonra yeni bir dönem :)

Bu aralar kitap okuyorum Thomas L. Friedman ın "World is Flat", çok iyi başladı öyle de gidiyor tam istediğim konuları tam istediğim detay seviyesinde anlatmış adam hakkaten hayret ettim mutlaka okunması gereken bir kitap.

Geçenlerde Cv yazmam gerekti bu asistanlık olayı için yine aynı şeyi hissettim ya ben kendi yaptığım şeyleri yazmayı anlatmayı hiç sevmiyorum bu blog olayındaki başarısızlığım da o yuzden :) Hoşlaşmadığım için yani..

Güç bela hazırladım önümüzdeki hafta yine gidip bastıracağım hocalara bakalım artık kaybedecek birşey yok ama olur da alamassam tadım kaçar kendime başka okul aramak dahil her yola başvurabilirim o yüzden şimdiden birşeyler düşünmem gerek olası olumsuz sonuca dair..

FBI ile ilk tanışma :)

Eveeet ilk polis durdurmamı da yaşamış oldum :)

Haftasonu Philadelphia civarlarında bir outlet e gittik 4 kişi, koşuda ve teniste giymek için ayakkabı aldım sonunda kendime, yazlık birkaç birşey falan da aldım daha sonra da dönelim dedik..

Benim arabayla gidiyoruz daha önce State College a da gitmişim uzun yol tecrübem artsın istiyorum zaten :) Neyse, dönerken arkada polisi gördüm sağa geçtim o da arkamda yeterli yer olmamasına rağmen arkama geçince "aha" dedim bana geliyor bu :)

Neyse ışıkları yaktı, ben bilmiyordum tepedeki ışıkları açınca benim kenara çekip durmam gerekiyormuş :) neyse çektim kenara arabada 4 erkek alışık değil tabi adam da tedirgin bizde tedirginiz :) özellikle de ben, ( bir yandan da mutluyum ilk cevirmem diye :) ) eller direksiyonda arabayı durdurduk bekliyoruz 10 dakika sonra kalktı geldi amca (öyle beklemek gerekiyormuş ilk geldiğinde arabadan inmek falan yok, yoksa triplere giriyorlarmış )

Cem abinin camdan geldi biraz konustu hızlı gidiyordun, geçen burda kaza oldu söyle oldu böyle oldu bizi de konusturmaya çalışıyor arada, nereye gidiyosunuz kimsiniz nesiniz falan sonra belgeleri istedi verdim 15 dakka inceleyip geldi sonra diğerlerinin de ID lerini istedi onları da kontrol etti sonra ve sonunda uyarı olsun bu seferki dedi ve gitti halbuki hız yaptığım yok hatta yavaş bile gidiyorum herkes beni geçiyor falan belki 65 olan yerde 70 le gidiyorum ama millet vızır vızır. Adam bizi 4 kişi görünce ne iş dedi galiba :)
Ama olay daha Bitmedi :)

Arabayı kapatmışım o arada ve farlar açık kalmış, araba da 2009 model değilki, akü bitmiş tabi 20 dakika far açık kalınca :) neyse polis gitmeden cem abi gitti polise, polis bir panik yaklaşma falan tripler :) sonra neyse anlattı derdini adam geldi kapat aç falan çalışmıyor tabi ben denedim o demeden neyse sonra adam bizim temiz çocuklar olduğumuza da ikna olduktan sonra benim arabadan kontak yapalım dedi. arabayı önümüze getirdi direk sormadan ama bizim akü arkada :) bunun için yine cem abi arabadan indi adam yine tripler sen inme ben gelirim falan diyor (acayip korkak bunlar yaw ) neyse geldi arabayı dibimize soktu ki kimse kapıyı açamasın diye sonra neyse cem abi arkadan adamın arabayla halletti sonra polis gitti biz de sönüş yoluna devam ettik

Çok detaylı anlattım ama detaylar keyifli zaten :) sonuç olarak bir seferde hem yolda kalıp hem polise yakalanmış olduk adam korkudan mal gibi ben korkudan mal gibi olunca olmayacak şeyler de oluyor işte akü de bitiyor. Adam da bizi durdurduğuna pişman olmuştur heralde :)

Bu hafta "interview" yapacaklar benle bakalım asistanlık için. Haftaya da finaller falan var yine zor bir hafta olacak geçecek sonra tatil bir süre..

Spor da Önemli

Her akşam 6km yürüyorum-koşuyorum.. 3 haftadır devam ettiğim için artık düzenli yapıyorum diyebilirim. Bütün yaz devam edebilirsem kalıcı mert göbeğimden eser kalmayabilir şimdiden işaretlerini vermeye başladı.
Daha önemlisi hakikaten dinç hissettiriyor spor yapmak, kışın miskinliğini atıyor üstümden. Farkında olmadan bu 4 ayda çok hareketsiz kalmışım onun için iyi geliyor. 4-6 arası da tenis oynuyorum, döndüğümde yenmem gereken 2 kişi var sıkı çalışıyorum :)

Bu sabahtan akşama kadar boş olup, kendime ayırıp, akşam derse gitmeye de çok alıştım bırakmam gerektiğinde nasıl bırakırım bilmiyorum artık.

Bu arada dönem 4 mayısta bitiyor, sonra 15 mayısta yaz okulu başlıyor, bu sene alacağım dersin haddi hesabı yok o yuzden çok uzun vadeli program yapmıyorum :) ,

Buraya gelirken tenis raketimi, ayakkabımı, şortumu yanıma almamak ta bana toplam $160 a malolacak ya artık yapcak birşey yok :) herşeyi anladım da şortu niye koymamışım bavula güzel bir şortum vardı :)

Kendi yazdığım blog la beraber milletin nasıl bloglar yazdığına bakmaya başladım da çok enteresan, faydalı, güzel bloglar varmış blog hadisesi başlı başına bir alan olmuş hiç haberim yoktu daha fazla araştırmak gerek bundan sonra..



Behavioral Science Iıyk!

Negotiation, communication and teamwork diye bir ders alıyorum çarşambaları. Organizational Behavior un giriş dersi gibi birşey.
Behavioral Science bana hakikaten çok uzak bir bilimmiş. Resmen kendimi kütük gibi hissediyorum insan ilişkilerinde :)
Konular genel olarak bilinen konular da hiç üstüne eğilip birşeyler okumamışım, araştırmamışım alışık değilim yani. Mesela etik davranıştan bahsediyor insan dediğin zaten etik davranır dimi :), kişisel kontratlardan bahsediyor, decision making moral reasoning falan diyor.
Güzel konular tabi ama üstüne düşünmeden otomatik yaptığım şeyleri şimdi neden böyle yapıyormuşum diye sorgulayınca zor geldi birden..

Hakkımda | About

Selam, ben Memduh Mert Taşçıoğlu. Memduh, büyük dedemin ve amcamın ismi, bende severek taşıyorum. Genel olarak iki kesim ısrarla Memduh'u kullanır. Birincisi, radara yakalandığımda veya pasaport kontrolde kimlik üzerinden işlem yapan polis memurları, call center çalışanları, kredi kartı ile alışveriş yaptığımda kartın üzerinden ismimi söyleyip beni mutlu ettiklerini sanan kasiyerler vs. gibi hayatımda hiç yeri olmayan onlar için de kimlikten ibaret olduğum lüzumsuz insanlar.

Birde en samimi olduğum, kardeşim dediğim, yıllardır görüştüğüm insanlar Memduh derler bana, ki bundan büyük keyif alırım.

Geri kalanlar için Mert hem kolay hem yeterlidir bende “Başında Memduh’u da var” deyip kafalarını bulandırmam.


3 Ekim 1987 Çankaya doğumluyum. 2 kardeş , baba özel sektör çalışanı (şimdi emekli) anne devlet memuru (şimdi emekli). Türk Cumhuriyet tarihinin orta sınıfının gerçek temsilcisi denebilecek bir aile yapısı.
Lise Eskişehir Özel Atayurt Fen Lisesi, üniversitede inatla ODTÜ istiyorum ve 2004 yılında Makinacı olamayanların kaderi, Metalurji Malzeme Mühendisliğine giriyorum. Okudukça konular güzelleşiyor, e makinacıların halini de görüyorum, sonuçta "malzeme müh. te güzel yahu!" diyorum ama kafamın bir kenarında da hep ekonomi var, herkes Caz Tarihi seçmeli dersi alırken ben Makro Ekonomi, Girişimcilik-Aile Şirketleri , Güzel Konuşma Sanatı gibi “notu kıt" seçmeli dersler alıyorum. Okul kesmiyor,  2010 da Amerika Penn State’te MBA yapmaya karar veriyorum.

O zamandan beri nedense! bu bloga yazılar yazmaya başlıyorum.

2002’de ailecek başladığımız tenis kursuna (o dönem ailece böyle aktivite yapmak annemin üzerimizdeki deneylerinden bir tanesi, orta sınıf olmanın bir gereği) sadece ben devam ediyorum ve ozamandan beri tenis oynamaya çalışıyorum! Gittiğimiz Orta sınıf tatillerinde can sıkıntısından rüzgar sörfüne merak salıyor heyecan olsun diye sörf yapmaya başlıyorum. Üniversite ile beraber Felsefe daha bir ilgimi çeker hale geliyor, Ayn Rand ile tanışıp objectivismi öğreniyorum, kafama da yatıyor anlattıkları, ozaman bu zaman içselleştirmeye çalışıyorum. Futurizm’ in varlığını keşfediyorum, ekonomiyi mümkün olduğunca yakından takibe devam ediyorum.

2012 ye geldiğimizde ülkeye dönüş kararı veriyorum ve  Ford Otosan İnönü Fabrikasında İmalat Müh. olarak işe başlıyorum.

Buradan sonrası hala an be an yaşanıyor, önemli noktalar buraya kaydediliyor.


Lisans ve yuksek lisans donemlerinde yaptigim bazi calismalar.
  • Production Methods for Self-Cleaning Coating ( TiO2 based) for Glass Products. METU METE Design Team Project. Report
  • Cross-national Investigation of Business-to-Business Relationship Marketing: A Comparison of High versus Low-Context Countries. Conference presentation at Twentieth Annual World Business Congress (2011) Poznan, Poland on behalf of Business Administration department of Penn State University. Report, Presentation.
  • Brand Management and Branding – Cross-National Perspectives. Conference presentation at Penn State Harrisburg 6th Annual Student Symposium (2011) Harrisburg, USA on behalf of Business Administration department of Penn State University. Report, Presentation.

Şurada da bütün bunları daha kısa ve öz anlatmaya çalıtığım özgeçmişim mevcut.

3 ay Olmuş Geleli..

Ben demiştim ama günlük tutmayı bile becerememiştim vaktinde kaldı ki blog yazmak.

3 Ay olmuş geleli, açıkcası çok çabuk geçti diyemiyorum her günü hissettim :) . Bu aralar asistanlık işiyle kafayı bozmuş durumdayım o yüzden derslere de asılıyorum, birinden birşey istemeyi hiç sevmediğimi beni tanıyıp ta bilmeyen yok o yüzden hocalardan asistanlık istemek zorunda kalmak biraz canımı sıkıyor. Yani seneye asistansın deseler rahat edicem :). Son yazımdan bugüne neler değişti bir özetleyelim.

Önce tencere aldım :)
Evet tencereyle beraber odada kendime birşeyler yapabiliyorum artık yoksa sürekli fast food olacak gibi değildi son birkaç haftadır köfte dahil değişik işlere giriştim ama inegöl köftenin tarifini tuturamıyorum bir türlü.

Bu arada normalde ABD ye gelenler ilk 6 ay çılgın gibi kilo alırlarmış ben 3 kilo verdim hemde bilerek verdim çok iyi oldu kalıcı göbeğimi birazcık erittim :) birde baharla beraber 2 haftadır geceleri 6km yürüyorum ufak tefek spor yapıyorum mekik falan, 2 haftadır tenis takımıyla antrenmana başladım yani sporada başladım yine ve rahata erdim. İlk hafta hamlıktan hareket edemedim gerçi ama şimdi çok iyi.

Sonra Araba aldım :)
Barışla yaşıt '93 BMW 325i im var :) şimdilik sorun çıkarmıyor, pek çıkaracak gibi de durmuyor zaten çıkartırsa yaptırıcak para da yok. Burada araba olmadan yaşamak hakkaten zor oluyordu şimdi google maps ten yolların çıktısını alıp alıp gidiyorum. Arada kayboluyorum heyecan oluyor :)

İlk Notlarım belli oldu,
Bazı derslerim 7 haftalıktı yani bir dönemde iki ders şeklinde marketing 1-2 gbi ve ilk derslerim belli oldu ikisinden de A almışım tabi :) şimdi diğerleri de belli olmaya başladı ve dönem sonu 3.93 belki 4.0 gelirse güzel olucak hem asistanlık için de çok önemli o yuzden dersleri sıkı tutuyoruz.

Bunlar dışında ekstra birşey yok gibi, bol bol özlüyorum :) ama hergün kemalegeyi ekranda görünce güzel oluyor, sunumlar yapıyorum onlar bayaa sıkıntılı 3 dakikayla başladım sonra 10 şimdi de 20 dakka sunum. 10 kere prova yapınca herşeyi yapıyor insan tabi :)

Ha bide ana kampuse gittim Drake konserine hemde oraları gezmeye. Hakkaten dedikleri kadar var koca şehir okul olmuş bayaa güzel, en kısa zamanda tekrar gidicem bakalım Bu pazar 23 nisan kutlaması olucakmış muhtemelen katılırım, oradakilerle de tanışmış olurum.

Yaz programı da belli oldu, yaz boyu burdayım, 3 ders alacağım ki önümüzdeki mayısa bitirme ihtimalim-planım gerçek olabilicek, babamın yaz için, "sen gelme orada gez ben karşılarım" sözünün arkasında durmasını ve 10 günlük vegas tatili dahil masraflarımı karşılamasını bekliyorum :)

Yine çok yazdım :) ne yazacağımı da bilemiyorum bu blog olayını hakkaten çalışmam lazım şimdi kendime birde ekonomi ve borsayla ilgili tahminlerimi yazdığım blog açtım ama utancımdan sadece kendim görebiliyorum şimdilik :) biraz doğru tahminler yapıp para kazanmayı becerirsem bir gün, ozaman belki paylaşırım herkesle..
Hüseyinin "memduh bize blog yaz" yazısı da etkili oldu tekrar yazmamda belirtmeden geçmeyim.

Görüşmek Üzere, Kolay Gelsin Herkese



Penn State İlk Günler


Bugün Harrisburg a gelip yurda yerleşmemin ilk haftası dolmuş oluyor ve ben koşuşturmaktan ancak yazabiliyorum.

Bu hafta boyunca olanları gün gün paylaşmak istiyorum çünkü uzun süredir bukadar bilinmeyenlerle dolu bir hafta geçirmemiştim.

Cuma akşamı uçaktan inip giriş yaptım, treni buldum, öğrenci asistanı beni aldı ve ufak bir yurt alışverişinden sonra yurda bıraktı. Buraya kadarını planlamıştık zaten ama sonrası için hiçbirşey düşünmemiştim açıkcası.

Cumartesi ve pazar, okul daha açılmamış etrafta kimse yok, kaydım tamamlanmadığı için de internet erisimim de yok dolayısıyla hiçbirşey yapmadan oturmanın gerçek anlamını keşfettim sanıyorum. Yani benim için tv izlemek "evdeyim birşey yapmıyorum" demek değil :)

P.tesi ile beraber koşuşturma başladı derslere girdim herşey gayet güzel dersler güzel, hocalar iyi anlaşılır, insanlarla tanışıyoruz vesaire, çarşamba günü enteresan birşey oldu ve programımda olan bir dersin sınıfına gittiğimde sınıfta hiç bir hareket yoktu. Bende sınıfı aramaya başladım, bir yandan da herşey gayet planlanmış gibi dururken bu falsonun hesabını soruyorum kendi kendime ABD den :)

O sırada hocalar odalarından çıkıp evlerine gidiyorlar bende etrafa bakarken bir Çinli asistan ne aradığımı sordu (Daha sonra Tayvan lı olduğunu öğrendim, sanırım çeşitliliğe alışmam gerekecek, her çekik göze Çinli damgası vurmak yanlış). Derdimi anlattım beraber bakıyoruz falan etrafa sonra hoca "benim bilgisayarım açık değil açık olan birinden bakalım" dedi ve Erdener Kaynak yazan kapıya girdi. Ana! ilk günden Türk'ü yakaladım :)

Neyse, sınıfı aradım buldum, ders yokmuş, dönem ortasında başlayacak dersi dönem başında aramışım falan.. ben geri dönüp Erdener Hocaya gittim ve 2 saat konuştuk ve bana birsürü şeyin yanında MBA e geçmemi söyledi.

Sonuç olarak bir dünya tesadüf üzeri kayıt dönemi bitmeden Engineering Management programından MBA a geçmiş oldum. Şimdi daha mutlu muyum? Tabiki daha mutluyum hatta bundan daha iyisi olamazdı. Biraz daha fazla ders alıcam yazın dönmeyi düşünüyordum şimdi burda kalıp ders almam gerekicek ama alacağım derslere baktım da butun bunlara değecek umarım.

Erdener Hoca bana burada Birkaç Türk Hoca - Asistan ismi söyledi o sayede de Burak ve birkaç burda yaşayan Türkle de tanıştık. Şuan Yurtta kalıyorum, Diğerleri beraber kalıyorlarmış, perşembe akşamı ve cuma akşamı onlarlaydım onlar da çok keyifli insanlar. Belki masrafları kısmak adına bende daha sonra onların evden bir oda kiralayabilirim diye düşünüyorum.

Haftasonu artık ders çalışmaya sıra geldi :) bütün hafta değişiklik, telefon kaydın tamamlanması etrafı keşfetmek falan derken derslere girmekten başka birşey yapamamıştım sıra çalışmakta.

Buraya gelirken fazla türklerle beraber olmamak gerektiğini düşünüyodum hala da öyle düşünüyorum ama birkaç tane arkadaş olması da iyi olur herhalde. Birde buraları biliyorlar dün akşam dışarıdaydık barlara girdik çıktık, çarşamba günü şehre gitmiştim otobusle ve 2,5 saat yürümüştüm etrafı tanımak için ve hiçbirşey yok izlenimine kapılmıştım Harrisburg için ama o sokaklar meğer akşam canlanıyormuş.

Sırada ehliyet almak, araba bakmak, lisans öğrencilere ders verme işini öğrenmek, spor salonuna gidip orayı çözmek ve diğer şehirleri görmek var.

Bu yazı biraz uzun ve detaylı oldu ama bu ilk haftayı detaylı anlatmam gerekiyordu dediğim gibi uzun zamandır bukadar bilinmeyenli bir hafta geçirmemiştim.

Blog Hakkında

Herkese merhabalar,

Blogumun ilk yazısına blogun kendisiyle başlamak istedim. Melike abla (kuzenim) ilk blog fikrini verdiğinde gördüm ki hayatımın belli başlı evrelerinde günlük tutmaya çalışmışım ve hep yarıda kalmış.

Bu sefer ABD notları ile başlayarak, hemen herşeyle ilgili burada yazmaya çalışacağım.

Belki böylece hiç olmayan uzun ve anlaşılır yazı yazma yeteneğim de biraz olsun gelişir. Büyük ihtimalle anlaşılmaz cümlelerle dolu ve daldan dala atlayan blogumu okuyan paylaşan yorum yapan eleştiren herkese şimdiden teşekkürler.